Turgutluspor kendi sahasında Anadolu Üniversitesi futbol kulübü ile güzel bir havada 3 puan mücadelesine çıktı.Takimimiz kağıt üzerinde ve basına yansıtılan diziliş de 4-3-3 oynuyor gibi gözükse de , bariz oynanan oyun 4-1-4-1 idi . Bu taktik orta sahayı kalabalık tutup baskı ile kazanılan toplarda ise rakip defansın aralarına adam kaçırmayı hedefleyen bir anlayıştır. Nitekim takım özellikle ilk 20 dakika Uğur ve Salih'i defans boşlukları arasına kaçırıp topla buluşturmaya çalıştı. Hücum olarak kısır bir anlayış olsa da defansif güvenliği de elden birakmama anlamı taşıdığı için uygulanabilir buldum. Sadece biraz daha paslaşma hızını arttırıp, rakip ceza sahası içerisinde daha çok sayıda oyuncu bulundurmak zorunda takım, yoksa golce kısır maçlar kaçınılmaz olur.
Rakip Anadolu üniversitesi fizik olarak oldukça yapılı idi takımımıza göre, bu durum özellikle neredeyse hiç bir hava topunu alamamız ile kendini bariz gösterdi. Bilmiyorum bu duruma hazırlık yapılmış mı yoksa tesadüfen mi tercih edildi, duran topların özellikle kornerlerin paslaşarak kullanılması bir nebze rakibin bu fiziksel üstünlüğünü yok etmek için geçerli bir tercihtir.
Ramazan hoca yine heycanli istekli idi kenarda, bu durum oyuncuları da pozitif yönde etkiler. Hoca ya tek bir elestirim var; son vuruşları olmayan, boyu uzun olmasına rağmen hava topu almakta zorlanan, adam eksiltme özelliği olmayan ve ağır sayılabilecek Tolga ya bu kadar uzun süre nasıl katlanabildi. Onun yerine ileri uçta Noyan ile oynaması, daha zenginlik ve hareket getireceğini düşünüyorum.
Maç içerisinde en beğendiğim oyuncuların başında Veysel gelir ki bu çocuğu daha çok topla buluşturup daha çok verim alınabilir. Yine ikinci yarı kondisyonu düşmüş olsa da sol bek Emre'yi de beğendim.
Ve tabi günün en güzeli sahayı dolduran taraftarlar idi, Turgutlu halkı futbolda iyi bir takım görmeyi fazlası ile hak ediyor.
Umarım bu sezon bu yolda emin adımlarla ilerler takımımız.